10 Mayıs 2015 Pazar

Annem'in hikayesi...

Text Size : [+] | [-]
Güneydoğu illerinden birinde doğduğunda, aynı babadan üç ağabeyi, aynı anneden bir ablası vardı. Aynı anne-babadan olacak tek kardeşi ise, bir buçuk yıl sonra gelecekti dünyaya. Muhtar olan babası, çok içen, çok sızan, çok az konuşan, hiç kızmayan, kavga bilmeyen, kendi halinde bir adamdı. Hastalığını da kendi kendine yaşadı. Doktora gitmediği için teşhis konamadı ama sonradan söylenenlere göre sirozdan, henüz 40'lı yaşlarındayken göçüp gitti bu dünyadan.

Altı yaşındaydı babasız kaldığında. Ama ilk travması değildi bu onun. Bir yıl önce ağabeylerinden biri, en yakışıklı, en iyi kalpli olanı (hep öyle olmaz mı zaten?) evli bir kadına aşık olmuş, sonra da bu imkansız aşkın acısıyla intihar etmişti. Aslında bu olaydı babasının ölüme giden yolunu kısaltan. Oğlunun intiharından sonra daha çok içip daha az konuşmaya başladı. Babasının kendisini ve kız kardeşini çok sevdiğini biliyordu ama artık babası onların bile yüzüne bakmıyordu neredeyse. Sabah erkenden işe gidiyor, gece geç saatlerde hep sarhoş geliyor ve sızıp kalıyordu. Öldüğünde, herkes onun da tıpkı oğlu gibi intiharı seçtiğini, ama bunu dolaylı yoldan yaptığını konuştu.

Artık babanın sessiz sevecenliği, sessiz şefkatinin yerini amcanın otoriter, hatta bazen sert himayesi almıştı. O yaşlarına ilişkin en önemli figürler; Çok gezen bir anne, sert, hatta korku veren bir amca ve sevgili kız kardeşiydi. Annesinin sık sık söylediği gibi 'babasına' çekmiş'ti o... Sessiz, içine kapanık, kendi halinde. Oysa kız kardeşi tam tersiydi onun. Oturdukları sokakta camını kırmadığı ev kalmamış, bu yüzden her gün dayak yese de hiç vazgeçmemişti haylazlıklarından.
 
Yedi yaşına geldiğinde okul yerine Kur'an kursuna yazdırıldı. Amca söyledi son sözü: 'Kız çocukları okula gitmez'di. Her zamanki gibi o hiç sesini çıkartmadan boyun eğerken, kız kardeşi isyan etti bu duruma. Bir yıl sonra onun da okul çağı geldiğinde öğretmenle işbirliği yapıp amcasından gizli okula gidip-geldi ve bitirdi ilkokulu. Amcası öğrendiğinde ise, artık çok geçti.Yaşamı Kur'an kursuyla evin avlusu, bazen de -anne ya da amca izin verirse- sokakta oynayarak geçti. Zaten on yaşına geldiğinde ev işleri çok vaktini alır olmuştu. Sadece annesine değil yengesine de yardım etmek zorundaydı. Oysa yaşıtı olan kuzenleri 'henüz küçüktü iş yapmak için'(!) 

Kaderine razı olmayan kız kardeşi ise  okula gidiyor, arkadaşlarıyla vakit geçiriyor, yani çocukluğunu yaşıyordu. Genç kızlığını yaşarken de sıradışı davrandı kardeşi. Bütün kızların yapması gerektiği gibi yapmadı… Görücü usulü evlenmedi yani. Orada askerliğini yapan uzun boylu, yeşil gözlü, kumral delikanlıya aşık oldu ve bekledi onu. Askerlik biter-bitmez de elele verip kaçtılar. Büyük şehirde evlendi onunla... Çocukları oldu. Ama ailesi çok sonra, yıllar sonra affetti onu.

Bu arada ağabeyleri büyümüş amcanın baskısı azalmıştı. Artık özellikle büyük ağabeyi babayı aratmamaya çalışıyordu kardeşlerine. Sonradan müdürü olacağı bankada çalışıyor, ailesine kol-kanat geriyordu. Çocuklarını küçük yaşlarda görücü usulüyle evlendiren amcasına kızıyor, kardeşi için gelmek isteyen görücüleri, 'O henüz küçük' diyerek geri çeviriyordu. Ama kardeşi 16 yaşına geldiğinde, arkadaşı olan ve çok sevip, çok saydığı dostuna, 'O henüz küçük' diyemedi.

Ağabeyinin arkadaşı olan ve '.... abi' diye hitap ettiği yakışıklı genç adamın kendisiyle evlenmek istediğini duyduğunda yüzü kızardı. Hem sevinçten hem gururdan. Müstakbel kocası çok iyi bir aileden gelen, İstanbul'da okumuş, yakışıklı ve kültürlü biriydi. Kızlarını onunla evlendirmek isteyen aileler bunu duyunca dudak bükseler de, o, onun tarafından seçilmenin gururuyla abisine, 'Gelsinler' dedi. 

Her şey o kadar çabuk oldu ki. Söz, nişan, nikah derken, birkaç ay içinde hayatı tamamen değişti. Evlendiklerinin ertesi günü kocasının kolunda o Güneydoğu ilinin küçük kasabasından ayrıldı. Bu, orayı son görüşüydü. Sonra ne mi yaptı o içine kapanık küçük kız. Eşinin işi dolayısıyla hep büyük şehirlerde yaşadı. Bir beyefendi olan kocası onu da bir hanımefendi yaptı. Sonra mı? Sonra da anne oldu. Benim ve üç kız kardeşimin annesi:)
Tweet This

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder