9 Şubat 2016 Salı

Text Size : [+] | [-]
LALE DEVRİ ÇOCUKLARIYIZ BİZ;
Bugünün anne-babaları gibi değildi ebeveynlerimiz... 
Her isteğimizi yerine getirmezlerdi. 
Bez bebekler ya da basit oyuncak arabalarla oynayarak geçti çocukluğumuz.
Araba geçmeyen sokaklarda 'istop' oynadık annemiz çağırana kadar. 
Genç kızlığa ya da delikanlılığa adım attığımızda ispanyol paça pantolonlar giydik. 
Önce 'kesiştik' sonra 'çıktık' 
Pastanede elele tutuşmak heyecan vericiydi ama çok da utanılacak bir şeydi... Ödümüz kopardı birileri görecek diye:)
Lise yıllarında ya sağcı olduk ya da solcu...
Masum eylemler yaptık.
Kimimiz jop yedi polisten tıpkı benim gibi...
Kimimiz daha ağır ödedi vatanını sevmenin bedelini.
Lisede öğretmenlerimiz 'hocam'dı artık...
Bugünün öğrencileri gibi 'hocaa' diyemezdik onlara.
Tıpkı anne-babalarımız gibi bir bakışları yeterdi.
Okulu 'kırmadık' astık.
Lunaparkta dönme-dolaba binerek geçirdik o özgür saatleri.
İdeallerimiz vardı...
Kimimiz, böyle bir talebi olmayan halkımızı kurtarmaya soyundu, kimimiz düzenin aynen sürmesini savundu...
Üniversiteye geldiğimizde 'kurtarılmış bölgeler' vardı artık...
Kimimizin anne-babası 'anarşik eylemler' yüzünden okuldan aldı çocuğunu.
12 Eylül darbesi gençliğimizin sonu oldu...
Olgunlaştık hepimiz.
Yerimizi 'Özal devri çocukları'na bıraktık.

___ Birhan Eroğlu ___
Tweet This

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder